Kilo vermek istiyorsunuz, ancak nereden başlayacağınızdan emin değil misiniz? Farklı diyet listelerine göz atıyor, deniyor ve başaramıyor musunuz? Hızlı kilo kaybı, hızlı kas büyümesi ve aynı zamanda daha sağlıklı olabileceğinizi söyleyen diyet listelerinden hemen şimdi uzaklaşın. Gerçek çözüm, siz de!
Öncelikle sadece diyet yaparak kilo veremeyeceğinizi bilin. Gün içerisindeki hareketliliğiniz, yaşınız, metabolik durumunuz, genetik faktörler, hatta geçmişte yaptığınız diyetler kilo verme sürecinizde etkin rol oynar.
Sağlıklı bir beslenme düzeni tüm hayatınızı iyi yönde etkileyecektir. Fakat bu süreçte, uzmanlar dışında bireylerin yalnızca kişisel deneyimlerine dayanan her diyet programından kaçınmanız gerekmektedir.
Sağlıklı bir diyetin üç temel bileşeni; ulaşılabilirlik, uygulanabilirlik ve sürdürülebilirliktir. Her diyet ve beslenme programı bireye özgüdür ve o bireyin kişisel özellikleri, yaşı, hastalıkları, yaşam tarzı, hatta sosyo-ekonomik durumu göz önüne alınarak oluşturulmalıdır. Tam da bu sebeple farklı bir kişinin kendine özel olarak oluşturduğu beslenme programının farklı kişiler üzerinde uygulanması etkisiz ve zararlı bir yöntem olacaktır.
Diğer bir yandan, dengeli beslenme ve kilo verme amaçları doğrultusunda yapılabilecek bazı genel geçer kurallar vardır.
Bazı bireyler kilo verme sürecinde aç kalarak veya öğün atlayarak zayıflayacağını ve hızlı kilo vereceğini düşünür. Öğün atlamak, kilo almak ve çeşitli sağlık sorunlarına ışık tutmak olacaktır. Kilo verme süreci başından sonuna sağlıklı besin, vitamin ve mineralleri gün içerisinde yeterli miktarlarda tüketmek ile başarılabilir. Bu besin gruplarının tüketim miktarları kadın ya da erkek olmanıza, kilonuza, yaşınıza, beslenme alışkanlıklarınıza, varsa sağlık problemlerinize ve çeşitli kriterlere göre değişmektedir.
Uzun süre aç kalmak, kan şekeri seviyesinde dengesizlik yaratabilir, diyabet riskinin artmasına ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Öğün atlayan insanların genellikle vücudunda besin sıkıntısı meydana gelir. Kan şekeri seviyesinin düşmesi kişinin kendisini yorgun ve halsiz hissetmesine neden olurken, aynı zamanda bilişsel ve mental aktivitelerde de zayıflama meydana gelmektedir. Bu durum ise dikkat toplama ve konsantre olma gibi konularda sorunların oluşmasına yol açabilmektedir.
İyi bir beslenme programı ile yeteri kadar sebze meyve tüketildiğinde, günlük vitamin ve mineral gereksiniminin tamamının veya tamamına yakın bir bölümünün karşılandığı bilinmektedir. Sigara ve diğer çevresel faktörler düşünüldüğünde, bireyler günde 400 g ’ın üzerinde sebze ve meyve tüketmeye teşvik edilmelidir. Bireylerin sebze ve meyvelerin özellikleri konusunda bilgi sahibi olmaları ve tüketimde doğru karar vermelerini sağlamak gereklidir.
Kanser önleyici ve özellikle biyoflavonoidler açısından zengin sebzelerin (kereviz, karnabahar, enginar vb. gibi.), bireylerin küçüklüğünden itibaren tüketilmesi ve bir alışkanlık haline getirilmesi önerilmektedir.
Ani açlık hislerine neden olabilen rafine şeker, kan şekerinizi birden yükselttikten sonra aniden düşürebilmektedir. Bu sebeple kilo alımının hızlanmasında etkisi büyüktür. Ek olarak rafine şeker bakımından zengin gıdalar vücuda hızlı bir enerji aktarımı sağlamasının yanı sıra, aynı oranda bu enerjinin kaybına ve bu sebeple kişinin kronik bir yorgunluk hissi yaşamasına yol açabilmektedir. Vücut enerjisiyle birlikte hisleri de dalgalandıran rafine şeker, depresyon riskini de arttırabilmektedir.
Sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni için yüksek lif içerikli besinler tüketmeniz son derece gereklidir. Dışarıdan aldığımız lifler, tükettiğimiz bitkisel ürünlerin sindirilmeyen kısımlarını içerir. Vücut tarafından kullanılamaması liflerin ‘sağlıksız’ olduğu anlamına gelmez. Tam tersine lifler; sağlıklı kilo kaybı sağlar, sindirim sistemine faydalıdır, kolesterolü düşürür, kan şekerini kontrol eder ve kanser riskini düşürmektedir.
Şişkinlik ve gaz problemlerini önlemek için diyetinize lifli yiyecekleri kademeli olarak dahil edebilirsiniz. Lifli yiyecekler yerken bol su içmek de bu sorunları azaltmaya yardımcı olacaktır.
Tek besinli beslenmeyi tavsiye eden diyet programları kalıcı çözümler değildir. Bu nedenle her gıdanın beslenmede ayrı bir önemi vardır. Protein kilo vermeye yardımcı olan ve kas oluşumunu etkileyen bir besindir. Protein tüketimi yaparken miktarına dikkat etmemiz gerekir. Proteinin fazla tüketilmesi , proteinin vücut tarafından yağa dönüştürülerek yağ olarak depolanması anlamına gelir. Günlük alınması gereken protein miktarını gün içinde tüketilen öğün sayısı belirler.
Dengeli ve düzenli bir beslenme ile hastalıkları önleyecek koruyucu bir kalkana sahip olabilirsiniz. Bazı özel durumlar, yaşam boyunca özel bir diyet sürdürülmesini gerektirebilir. Ya da kişinin herhangi bir problemi olmayabilir, sağlıklı ve dengeli beslenmek ve bir uzman görüşü almak istiyor olabilir. Ayrıca herkes aynı hızda çalışan bir metabolizmaya sahip olmadığı için bireysel olarak sağlıklı beslenme ve diyetisyen desteği tam da bu noktada devreye giriyor.
Sağlıklı bir yaşam, dengeli beslenme ve zinde bir hayat döngüsü için Beslenme Uzmanı ve Diyetisyenimize danışmayı unutmayın!
Copyright@2021. OP. DR. Mahmut Doğan